İstanbul-Şile’de bulunan Saklı Göl, şehir kalabalığından bir an olsun uzaklaşmak isteyenlerin ilk tercihlerindendir. Hem İstanbul’un içinde hem de şehir karmaşasından uzak bir yer olan Saklı Göl, Şile ile Ağva’nın arasında gizlenmiş büyüleyici bir etkiye sahiptir. Karamandere Köyü’nde bulunan Saklı Göl, doğanın yeşilliklerini suyuna yansıtıyor adeta. Kısa bir yolculukla yeni yerler görmek tercihleriniz arasındaysa kesinlikle Saklı Göl’ü ziyaret etmelisiniz. Bol oksijenli bu ortamda kahvaltı yapacağınız yerler de mevcuttur. İsterseniz gününüze harika bir mangalı da ekleyebilirsiniz. Saklı Göl Şile’de zaman bir anda geçecek ve siz gölün keyfini doyasıya çıkartmış olsanız bile buraya tekrar gelmek içi gün sayacaksınız. Şile’deyken Şile Kalesi’ni, Akçakese Köyü’nüUlupelit Köyü’nü ve Şile Feneri’ni de gezmeyi unutmayın.
Ağva’nın batısında bulunan Göksu Nehri, doğal güzelliğiyle insanı mest ediyor. Yemyeşil ağaçlarla çevrelenmiş bir yer olan nehir, Karadeniz’e dökülüyor ve son yıllarda popülerliğini artırarak adını fazlasıyla duyuruyor. Uzun bir kumsala sahip olan nehirde, herhangi bir yerleşim yeri bulunmuyor. Ayrıca mevsimsel olarak bazen nehir ve deniz birbirine karışıyor ve bu zamanlarda denize girmek pek mümkün olmuyor. Böyle zamanlarda nehirde; kano ya da kürek gezisi yapabilirsiniz.
Kerpe yolu üzerinde yer alan Kilimli Koyu, bembeyaz kumları ve berrak deniziyle el değmemiş nadir güzelliklerden biridir. Her şeyden uzak bir gün geçirmek isteyenler için oldukça ideal bir yer olan koy, doğayla baş başa kalacağınız harika noktalardandır.
Neden gitmeliyim? Koyun çevresinde kamp alanları bulunuyor ve ücretsiz bir şekilde bu imkandan yararlanabiliyorsunuz. Size sadece çadırını alıp gelmek kalıyor! Bunun dışında, içerisinde yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız bir tesiste yer alıyor. Unutmadan, sahilde kamp yapmak yerine, koyun çevresinde yer alan tepelerde çadır kurup kamp yapmanın daha mantıklı olduğunu söyleyelim.
Ağva gezilecek yerler listesine mutlaka eklemeniz gereken yerlerden biri olan Kadırga Koyu, Ağva’nın 7 km doğusunda bulunuyor. Kadırga Koyu, Karadeniz’den gelen dalga aşındırmaları sonucunda ortaya çıkan birbirinden farklı kaya oluşumlarına ve falezlere ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Hatta bu sebepten dolayı, amfi tiyatroya benzetiliyor.
Neden gitmeliyim? Henüz keşfedilmemiş bir yer olan koya gelip, bu doğal güzelliği kesinlikle yakından görmelisiniz. Büyükbucaklı Köyü’nden 1 km uzaklıkta yer alan koyda, piknik yapabilir ya da yüzüp güneşlenebilirsiniz.
Ağva’nın bir diğer muhteşem doğa güzelliği olan Yeşilçay Deresi, özellikle yaz aylarında, baya bir hareketli oluyor. Nehrin kenarındaki restoranlar ve küçük çay bahçeleri ile oldukça ilgi gören bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Yeşillikle çevrelenmiş muazzam yerlerden biri olan nehirde, kafanızı dinleyerek harika bir gün geçirebilirsiniz. Yeşilçay Deresi’nin kıyısında konaklamak için bir imkan olmasa da, çay bahçelerinde oturup dilediğiniz gibi manzarayı seyredebilirsiniz. Özellikle gün batımında bir başka!
Mağara girişinin manzarası ile içerisindeki sarkıtlarla görülmeye değer bir yer olan Gürlek Mağarası, çok eski zamanlarda Hristiyanların sığınaymış. Gürlek Mağarası, ilk olarak 1985 yılında Hacıllı Köyü’nün öğretmeni olan Osman Yardımcı tarafından keşfedilmiş ve sonrasında arkeologlar tarafından inceleme altına alınmış. Kazı çalışmalarında, 3. ve 4. yüzyıllardan kalma günlük eşyalar ile birlikte insan kemikleri bulunmuş.
Mağara, içerisindeki dev sarkıtlar ve kaya formları ile muhteşem bir doğal yapıdır. Mağaraya geleceğiniz zaman, kesinlikle uygun bir ekiple gelip keşfetmenizi tavsiye ediyoruz. Amatörler için biraz tehlikeli olabilir. Ayrıca mağaraya ulaşmakta sandığınız gibi kolay değil. Yollar zorlu olduğu için, arazi yapısına uygun bir araçla gelmenizde fayda var.
Halk arasında Şile Plajı olarak da bilinen Ayazma Plajı, Ağva’dan yaklaşık 30 dakikalık kısa yolculukla ulaşarak Karadeniz’in tadını çıkarabileceğiniz en güzel plajlardan biri. Günübirlik tatilcilerin yanı sıra yaz tatilini burada geçiren yerli ve yabancı turistlerle de oldukça hareketli olan plaj, yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğa ve 50 metre genişliğe sahip.
İnce kumlu sahili ve tertemiz deniziyle mavi bayrak ödülü kazanan Ayazma Plajı, halk plajı olduğu için ücretsiz olarak faydalanabilirsiniz. Çevresinde donanımlı kamp alanları, yöresel ürünlerle kahvaltı yapabileceğiniz kır bahçeleri ve kaliteli balık restoranları gibi zengin olanaklar bulabileceğiniz Ayazma Plajı’nda denizin tadını çıkardıktan sonra doğal sit alanı olarak koruma altına alınan bölgenin el değmemiş güzelliklerini de keşfe çıkabilirsiniz.
Şile Feneri üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde görüp görebileceğiniz hala aktif olan en büyük fener. Ama tek ‘en´i bu da değil. Dünya sıralamasında da eski olmasına rağmen hala görevini yapan en büyük ikinci fener olarak yer buluyor. Büyüklüğü neye göre, kıstas ne diye düşünüp sorguladığınızda boy pos ve heybet açısından çok daha büyük ABD, Japonya gibi yerlerdeki fenerler çıkıyor karşınıza. Şile Feneri´ni dünyanın en büyüklerinden yapan özelliği gövdesinin genişliği ve ışığının en uzakları görebilmesi. Uluslararası standartlarda 1. sınıf kategorisinde olan Şile Feneri´nin ışığı açık gecelerde 35 mil (56 km kadar) mesafeye ulaşıp İstanbul Boğazı´ndan bile görülebiliyor.
Ağva’nın bağlı olduğu Şile ilçesinin en çok ziyaret edilen yerlerden biri de 2015 yılında restore edildikten sonraki ilginç tasarımıyla ünlenen Şile Kalesi. Şile sahili karşısındaki küçük Ocaklı Ada üzerine yer alan ve gözetleme kulesi olarak yaklaşık 2000 yıl önce Cenevizliler döneminde inşa edildiği tahmin edilen Şile Kalesi, benzersiz manzarasıyla bölgenin en çok fotoğraflanan tarihi yapılarından biri.
Küçük kale, 1396 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirildikten sonra da aktif olarak kullanılmaya devam edilmiş. 100 metrekarelik bir alanda 12 metre yükseklikle ve dört katlı olarak tasarlanan Şile Kalesi’nin özellikle gün doğumu ve gün batımlarında muhteşem fotoğraflarını çekebilir, tekne gezileri ile küçük adaya çıkarak kalenin sularından Şile’nin ve Karadeniz’in panoramik manzaralarını izleyebilirsiniz.
Kocaeli´nin Kandıra ilçesinde yer alan Sardala Koyu ve Cennet Havuzu, çevre illerden doğa tutkunlarını bölgeye çekiyor. Gözlerden uzak, sakin ve keyifli tatil için Karadeniz´in gözde turizm merkezi Kandıra´yı tercih edenler, mavi ve yeşilin buluştuğu koylarda güzel vakit geçirmenin tadını çıkarıyor.
Tertemiz denizi ve el değmemiş doğasıyla hayranlık uyandıran Sardala Koyu ise başta İstanbul´dan gelenler olmak üzere doğa tutkunlarının uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Göksu Deresi´nin ayrı bir güzellik eklediği köy, İstanbul´un gizli kalmış cennetlerinden biri. Göksu Deresi kuzeye akışını sürdürerek, Ağva´nın batısından Karadeniz´e dökülür. Göksu Deresi´nin aktığı kanyonu takip ederek bir saatte Kurudere Vadisi´ne ulaşılıyor. Birbirinden güzel üç şelale, Kemikli Mağarası ve yaz aylarında girilebilecek büyüklükte göletler. Göksu Deresinden Kurudere Kanyonu yerine ters istikamette yürüyüş yapmayı düşünürseniz olimpik havuz büyüklüğünde doğal göletlere ulaşarak yüzme keyfini daha da artırabilirsiniz.